FAVORİ ÜZERİNE
Favori, Fransızca
“favoris” kelimesinin lisanımızda kullanılması, erkeklerde sakalların kulak
önünden çene köşesine doğru uzatılması yüzün her iki tarafından bırakılan sakal
demeti manasına gelmektedir.
Bugün köylüsü, kentlisi, işçisi, memuru, genci
yaşlısı, ağarmış saçlısı, siyah saçlısı favori uzatıyor. Bu bir moda mıdır?
Acaba ne mana ifade ediyor? Zannediyoruz ki, kimse ne mana ifade ettiğini
bilmiyor. Berberler adete erkeklerin saç ve favori uzatmalarını teşvik edici
davranıyor. Kadın kuaförlüğü gibi bir erkek kuaförlüğü doğmasından pek memnun
görünüyor.
Favori, eski devirlerde Hıristiyan şövalyelerde bir
remiz, bir asalet ifadesi kabul ediliyordu. Bir şövalyenin favorisi ne kadar
uzunsa o kadar asil yani o kadar Müslüman-Türk öldürmüş demektir.
Bunu bilen ecdadımız favoriyi küfrün remzi kabul
etmişti. Burada bir hatıramı zikredeceğim. Sene 1958 yedek tabip olarak
Erzurum’da görevimi yağıyorum. Cemal Gürsel, 3. Ordu, Mithat Akçakoca kolordu
kumandanı, gayretli bir albayımız var, fakat bıyıktan hoşlanmıyor. Bütün kaytan
bıyıklı yedek teğmenlerin bıyıkları kesildi. Sıra bizimkine geldi. Bir gün
bıyıklarımı kestirmem için emir verdi. Ben “iç hizmet kanunu sarihtir Albayım”,
dedim. Bulduk iç hizmeti beraber okuduk: vaz-i kanun subaya kaş aldırmayı,
manikür yaptırmayı, fazla koku kullanmayı, favori veya biş bırakmayı
yasaklıyor. Bıyık tabii olarak bırakılır, uzunluğu hiçbir zaman üst dudak
boyunu geçmez, yanlar üst dudak hizasında olur. Üstten alınmaz, alt uçları
dudak hizasında kesilir. Diyordu. Ertesi gün buna rağmen bıyıkları bir daha
kesmemek üzere kestik. Bu tarihten sonra subaya yasaklanan konular üzerinde
düşünür oldum. Kaş almak, manikür yaptırmak, koku sürünmek malum. Biş yani
çenede sakal bırakmak papaz adeti, ya favori? O zaman Türkiye’de bir tek
favorili insan mevcut değildi. Bir gün Mithat Akçakoca paşa teftişe geldi ve
bir brifing yapıldı. Ben paşaya sordum. Paşam hiç hizmet kanununda subaya
favori neden yasaklanmış? Paşa: “favori şövalyelikte bir asalet alameti kabul
edilmiştir. Şövalyeler Müslüman-Türk öldürdükçe favorilerini uzatırlardı. Bir
şövalyenin favorisi ne kadar uzunsa o kadar çok Türk öldürmüş demekti” dedi.
Favoriyi o zaman öğrenmiştim.
Bugün bir çok dostlarımız favori uzatıyor tabi
bilmeden yapıyorlar.
Bazen soruyorum meseleyi izah ediyorum. Öyle mi? Diye
hayret edenler oluyor. Bazı kimseler “favori uzatmazsanız size bugün medeni
insan demezler” diye bilmeden bir kompleksi ifade ediyorlar. Halbuki
dedelerimizin adetleri; onlara sırt çeviriyoruz. Onları yaşatsak. Nerede?...
bunları önce Avrupalı yapmalı ki, ithal malı gibi bize oradan gelmeli!
Dedelerimizin bir sakalı vardı. Bugün gençlerimiz sakal bırakıyor. Fakat
dedelerinkine değil, turistlerinki; onlara benzeme gayreti!
Belki bütün bunlar ufak şeyler teferruat diyecekler
olabilir. her şey ufak olabilir. ama bu ufaklar birleşir büyür, milletleri
millet yapan adet ve geleneklerimizi tanımayan bir anayasa mahkemesine rağmen
her millet gibi bizde de geleneklerimizin yaşadığını, yaşatıldığını görmenin
hasreti içindeyiz.
Doç. Dr. Asaf ATASEVEN
Kaynak:Sabah,
16 mayıs 1976
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder