REKLAM

hoca etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
hoca etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

26.07.2019

RAMAZAN KIRKBEŞ

Hoca merhum, köyün imamı iken Ramazan ayı geldiğinde günleri şaşırmamak için her gün çömleğe bir taş atarmış. Hocanın bir de küçük kızı varmış. Bu çocuk babasının her gün çömleğe taş attığını görünce, kendisi de tutmuş bir avuç taşı çömleğe doldurmuş.
Ramazanın sonuna doğru gelmişler (yirmi - yirmibeşi olduğu sıralarda) cemaat hocaya:
— Ramazanın kaçı? diye sormuşlar.
— Eve kadar gidip - geleyim, size Ramazanın kaçı olduğunu söylerim, demiş ve eve gidip taşı saydığında, çömlekten tam 115 taş çıkmış. Hoca düşünmüş-taşınmış... «Ramazanın 115'i dese hepten ayıp olacak kırkbeşi» demeye karar vermiş
Cemaatın yanına gelince:
— Kaçı olmuş hocam? diye sormuşlar. Hoca:
— Kırkbeşi, diye cevap verince. Oradakiler:
— İnsaf be hoca. Ramazan kırkbeş olur mu? demişler. Hoca:
— Siz bana dua edin, yoksa iş çömlekten çıkan taşa kalsaydı, Ramazanın 115'i olacaktı, demiş

HOCANIN VASİYETİ

Nasreddin hoca merhum, hayatının sonlarına doğru çoluk-çocuklarına hep:
— Ben ölürsem cenazemi eski-virane bir kabre koyun, diye vasiyet eder, dururmuş.
Hocaya bunun sebebini sorduklarında:
— Neden olacak... Sorgu melekleri geldiği zaman, «Görüyorsunuz mezarım bile eskidi, benim sorgum yapılalı kaç sene oldu» diyeceğim dermiş. 

BİR KURUŞA PAZARLIK

Hoca merhum, birgün ırmak kenarında dolaşıyormuş. Karşıdan gelen birkaç kişi görüp:
— Böyle sıraya dizilmiş nereye gidiyorsunuz? diye sormuş. Onlar:
— Biz âmâyız. İrmağı geçmek istiyoruz, fakat korkuyoruz. Bizi kim karşıya geçirirse adam başına bir kuruş vereceğiz, demişler.
Hoca bu teklifi kabul edip adamları teker teker karşıya geçirmeye başlamış. Sıra en sonuncusuna geldiğinde de suyun ortasında sırtından düşürmüş ve adam akan suların tesiriyle sürüklenmeye başlamış.
Tabii suya düşen adam:
— ölüyorum, boğuluyorum! diye feryadı basınca, Arkadaşları:
— Sen ne yaptın be arkadaş? diye hocaya çıkışmaya başlamışlar. Hoca hiç istifini bozmadan:
— Ne kızıyorsunuz be mübarekler. Siz de bir kuruş noksan para verirsiniz, demiş.