Arkadaşlar kendim yazıyorum araştırıyorum yani faydalı bilgiler okuyun çok güzel ve okudum kitaplardan alıp yazarak kayıt ediyorum beni etkileyen yazıları sizler le paylaşmak istiyorum
REKLAM
ödemiş etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ödemiş etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
30.11.2016
İMAM-I BİRGİVİ HAZRETLERİNİN HAYATI
İmam-ı Birgivi Hazretleri, 16’ncı asırda yaşamış büyük bir Türk-İslam alimidir. İsmi Muhammed bin Pir Ali’dir. 1522 senesinde Balıkesir’de doğmuştur. Babası müderris Ali Efendi isminde alim ve fazıl bir zattır. İlk tahsilini babasının yanında yaptıktan sonra, İstanbul’a gelerek, önce zamanının tanınmış alimlerinden Ahizade Mehmet Efendi’nin derslerine devam etmiş, bilahare Kazasker Abdurrahman Efendi’ye intisab etmiştir. Tahsilini ikmal ettikten sonra, bazı medreselerde hocalık vazifesinde bulunmuştur.
Bu arada Bayramiye şeyhlerinden Abdurrahman Karamani Hazretlerinden inabe alarak tasavvuf yoluna girmiştir. Hocası kazasker abdurrahman Efendi’nin delaleti ile Edirne’ye Kassam-ı Askeri (varisler arasında terekeyi taksim ve yetimlerin mirasını muhafaza ve idare eden şer-i mahkeme memuru, tereke hakimi) olmuştur.
Kısa bir müddet sonra, memuriyet ve tedris hayatından çekilmek ve kendini tamamen tasavvuf hayatına vermek istemiş, fakat onda din ve şeriat ilimleri sahasında büyük bir kabiliyet ve istidat gören şeyhi, vaaz ve tedristen tamamıyla el çekmesine razı olmamıştır. Rivayet olunur ki, Edirne’deki memuriyetten ayrıldıktan sonra “mahsul-i kısmet”ten (terekenin gelirinden) memuriyetinin meşru ücreti olarak aldığı paraları sahiplerine iade için tekrar oraya dönmüş ve defter mucibince paraları sahiplerine teker teker geri vermiştir.
Padişah ikinci Selim’im hocası Ataullah ile aralarında samimiyet vardı. Ataullah Efendi, şimdi İzmir vilayetine bağlı Ödemiş kazası dahilinde bir nahiye olan Birgi kasabasında büyük bir medrese yaptırmıştı. Bu medresenin müderrisliğini Mehmed Efendi’ye vermiş ve o da ömrünün sonuna kadar burada islami ilimleri yaymıştır. Kendisine Birgivi (bilgili) denmesi bundan dolayıdır.
İmam-ı Birgivi Hayatının son devresinde, din ve devlet idaresinde gördüğü bazı yolsuzluklar hakkında devlet büyüklerine nasihat etmek için İstanbul’a gelmiş ve Sadrazam Mehmed Paşa ile görüşmüştür. Bu görüşmesinde mevki hatırı için şeriata karşı yapılan saygısızlıkları, ortaya çıkan bid’atleri ve türlü yolsuzlukları bir bir anlatarak Sadrazama bunları düzeltmesi için öğüt vermiştir.
İmam-ı Birgivi 1573 senesinde Birgi’de tedris, te’lif, irşad ve vaaz ile meşgulken veba (taun) hastalığından dolayı vefat etmiştir. İmam Birgivi, İslam şeriatının asliyetini muhafaza ederek korunmasını temin maksadıyla her türlü bid’atin şiddetle aleyhinde bulunmuştur. Bu sebepten mütekaddimin ve selef-i salihinin yolunu takip etmiş, dinin ilahi esaslarında yapılmak istenen değişikliklere muarız bulunmuştur.
Şeriatten kıl kadar bile inhiraf edilmesine razı olmayan İmam-ı Birgivi, Kur’an-ı Kerim’in para mukabilinde okunmasının ve okutturulmasının; her hangi bir ibadet için ücret alınmasının aleyhinde olmuştur. Onun bu re’yi, yine zamanın büyük alimlerinden olan Şeyhülislam Ebussud Efendi ile ünlü fakihlerden Bilal-Zade tarafından itiraza uğramıştır. Zira bu hususta Müteahhirin, ücret karşılığı Kur’an-ı Kerim öğretmenin, imamlık, müezzinlik gibi din hizmetlerini görmenin cevazına fetva vermişlerdir.
ESERLERİ
İmam-ı Birgivi’nin en çok okunan eserleri, Vasiyetname, Tarikat-ı Muhammediye isimli ilmihal, ahlak ve vaaz kitaplarıyla; İzhar ve Avamil adlı Arap gramerine dair eserleridir. Bu son iki eser hususi yollarla Arapça öğrenen talebelerin en çok istifade ettikleri kitaplardandır.
Diğer eserleri: Tefsir-i Sure-i Bakara, Ravzatü’l-Cennat, Risaletün fi beyanı Rusumi’l-Mesafihi’l-Osmaniyye, Şerh-i Hadis-i Erbain, Cilaü’l-Kulub, Ma’delü’s-Salat, İkazü’n-Naimin, Metnün ve Şerhun Mine’l Feraiz, Şerhü’l-Maksudü’l-Müsemma Biim’ani’l-Enzar, İnkazü’l-Halikin, Ahval-ü Etfalü’l-Müslimin, Zehru’l-Müteehhilin, Nuru’l-İhya, Ed-Dürru’l-Yetim, Haşiye-i Hidaye, İmtihanü’l-Ezkiya-i Şerhü’l-Lüb Mine’n-Nahv, Kifayetü’l-Mübteda Fi’s-Sarf, Risaletün Fi Usuli’l-Hadis, Talikatün Ala Sadri’ş-Şeria, Emali tarzında Fünun-u Aliyeden bahis risale, Seyf-i Sarim, Risaletün Mine’l Adab, Emsile-i Fazliye’dir
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)