REKLAM

istihare duası etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
istihare duası etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

16.12.2016

İstihare namazı ve duası

وفي الحديث ما خاب من استخار ولا ندم من استشار وحديث الإستخارة مشهور... فائدة: صلاة الاستخارة
سنة يقرأ في الأولى بعد الفاتحة قل يا أيها الكافرون وفي الثانية الإخلاص قال في الروضة كتحية المسجد
وقال القرطبي اختار بعض المشايخ أن يقرأ في الركعة الأولى وربك يخلق ما يشاء ويختار الآية في الثانية وما
كان لمؤمن ولا مؤمنة إذا قضى الله ورسوله أمرا أن يكون لهم الخيرة الآية ثم يدعو بدعائها المشهور بعد
السلام...
Hadisi Şerif: “ İstihare eden ziyana uğramaz, istişare eden pişman olmaz.”
Faide: İstihare namazı sünnettir. Birinci rekâtte Fatiha-i Şerife’den sonra Kafirun suresi, İkinci rekâtte Fatiha-i Şerife’den sonra İhlası şerif okunur. Ravza isimli eserde istihare namazı tahıyyetül mescit namazı gibidir denildi. İmamı Kurtubi hazretleri şöyle buyurdu. “Bazı meşâyıh istihare namazının birinci rekâtında Kasas suresi 68. Ayeti celilesini, İkinci rekâtında Ahzab suresi 36. Ayeti kerimesini okumayı tercih etmişlerdir. Namazdan sonra meşhur istihare duasıyla dua etmişlerdir.”
(Nüzhetül Mecalis – Fazlül Akıl)
وَرَبُّكَ يَخْلُقُ مَا يَشَاءُ وَيَخْتَارُ مَا كَانَ لَهُمُ الْخِيَرَةُ سُبْحَانَ اللَّهِ وَتَعَالَى عَمَّا يُشْرِكُونَ
“Ve Rabbin dilediğini yaratır ve seçer, onlar için ise muhayyerlik yoktur. Allah onların şerik koştuklarından münezzehtir, mütealîdir.” (Kasas suresi 68. Ayet)
وَمَا كَانَ لِمُؤْمِنٍ وَلَا مُؤْمِنَةٍ إِذَا قَضَى اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَمْرًا أَنْ يَكُونَ لَهُمُ الْخِيَرَةُ مِنْ أَمْرِهِمْ وَمَنْ يَعْصِ اللَّهَ وَرَسُولَهُ
فَقَدْ ضَلَّ ضَلَالًا مُبِينًا
“Ve bir mü'min ve bir mü'mine için sahih değildir ki, Allah ve Resûlü bir işe hükmettiği vakit onlar için kendi işlerinden dolayı (o hükm-ü ilâhîye karşı) bir muhayyerlik olsun. Ve her kim Allah'a ve Peygamberine isyan ederse artık apaçık bir sapıklık ile sapıtmış olur.” (Ahzab suresi 36. Ayet)
-İSTİHARE DUASI -
اللَّهُمَّ إِنِّى أَسْتَخِيرُكَ بِعِلْمِكَ وَأَسْتَقْدِرُكَ بِقُدْرَتِكَ ، وَأَسْأَلُكَ مِنْ فَضْلِكَ الْعَظِيمِ فَإِنَّكَ تَعْلَمُ ولا أَعْلَمُ وَتَقْدِرُ وَلاَ
أَقْدِرُ وَأَنْتَ عَلاَّمُ الْغُيُوبِ. اللَّهُمَّ فَإِنْ كُنْتَ تَعْلَمُ هَذَا الأَمْرَ يُسَمِّيهِ بِعَيْنِهِ الَّذِى يُرِيدُ خَيْرًا لِى فِى دِينِى وَمَعَاشِى
وَمَعَادِى وَعَاقِبَةِ أَمْرِى فَاقْدُرْهُ لِى وَيَسِّرْهُ لِى وَبَارِكْ لِى فِيهِ. اللَّهُمَّ وَإِنْ كُنْتَ تَعْلَمُهُ شَرًّا لِى مِثْلَ الأَوَّلِ فَاصْرِفْهُ
.» عَنِّى وَاصْرِفْنِى عَنْهُ وَاقْدُرْ لِىَ الْخَيْرَ حَيْثُ كَانَ ثُمَّ رَضِّنِى بِهِ
“Allâh’ım, Sen’den hayır talep ediyorum, zira Sen birsin. Sen’den hayrı yapmaya kudret talep ediyorum, zira Sen vermeye kadirsin. Rabbim, yüce fazlını talep ediyorum, Sen her şeye kadirsin, ben âcizim. Sen bilirsin, ben câhilim. Sen gaybları bilirsin. Allâh’ım, şüphesiz biliyorsun ki, bu iş benim dinim, hayatım ve akıbetim için hayırlıysa, bunu bana takdir et ve yapmamı kolay kıl. Sonra da onu hakkımda mübarek kıl. Eğer bu iş bana dinim, hayatım ve âkıbetim için zararlıysa, onu benden çevir, beni de ondan çevir. Hayır ne ise, bana onu takdir et, sonra da bana onu sevdir” (Buhârî)