REKLAM

KURBAN VE KURBAN BAYRAMI etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
KURBAN VE KURBAN BAYRAMI etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

26.04.2020

BAYRAM NAMAZLARI NASIL KILINIR


BAYRAM NAMAZLARI
    Müslümanların yılda iki dinî bayramı vardır:
    1) Ramazan Bayramı.
    2) Kurban Bayramı
    Cuma namazı farz olan kimselere, bayram namazlarını kılmak vacibdir. Bayram namazı iki rek'attır. Cemaatla kılınır. Bayram namazlarında ezan okumak, ikamet getirmek yoktur. Bayram hutbesi sünnettir ve namazdan sonra okunur. Cuma hutbesi ise farzdır namazdan önce okunur.
    Diğer namazlardan farklı olarak bayram namazlarının birinci rek'atında üç, ikinci rek'atında da üç kere olmak üzere fazladan altı tekbir alınır. Bunlara "Zevaid tekbirleri" denir.

    Bayram Namazlarının Kılınışı
    Ramazan Bayramı Namazı:
   Birinci rek'at:
1) Cemaat düzgün sıralar hâlinde imamın arkasında yer alır ve "Niyet ettim Allah rızası için Ramazan Bayramı namazını kılmaya, uydum imama" diye niyet eder.
2) İmam "Allahü Ekber" deyip ellerini yukarıya kaldırınca, cemaat de imamın peşinden "Allahü Ekber" diyerek ellerini yukarıya kaldırıp göbeği altına bağlar.
3) Hem imam, hem de cemaat gizlice "Sübhâneke"yi okur. Bundan sonra üç kere tekbir alınır. Tekbirlerin alınışı şöyledir:
Birinci Tekbir: İmam yüksek sesle, cemaat da onun peşinden gizlice "Allahü Ekber" diyerek (iftitah tekbirinde olduğu gibi) ellerini yukarıya kaldırıp sonra aşağıya salıverirler. Burada kısa bir süre durulur.
İkinci Tekbir: İkinci defa "Allahü Ekber" denilerek eller yukarıya kadırılıp yine aşağıya salıverilir ve burada da birincide olduğu kadar durulur.
Üçüncü Tekbir: Sonra yine "Allahü Ekber" denilerek eller yukarıya kaldırılır ve aşağıya salıverilmeden bağlanır.
4) Bundan sonra imam, gizlice "Eûzü-Besmele", açıktan fatiha ve bir sûre okur. (Cemaat bir şey okumaz, imamı dinler.)
5) Rükû ve secdeler yapılarak ayağa (İkinci rek'ata) kalkılır ve eller bağlanır.

İkinci Rek'at:
6) İmam gizlice Besmele, açıktan da fatiha ve bir sûre okur. Sûre bitince imam yüksek sesle, cemaat da içinden (birinci rek'atta olduğu gibi) üç kere daha tekbir alır, üçüncü tekbirden sonra eller bağlanmadan, dördüncü tekbir ile rükûa varılır sonra da secdeler yapılarak oturulur.
7) Oturuşta, imam ve cemaat, "Ettehiyyatü, Allâhümme salli, Allâhümme bârik ve Rabbenâ âtina..." duasını okuyarak önce sağa, sonra sola selâm verip namazı bitirirler. Namazdan sonra hutbe okunur.

Kurban Bayramı Namazı:
1) "Niyet ettim Allah rızası için kurban bayramı namazını kılmaya, uydum imama" diye niyet edilir.
    Niyetten sonrası aynen Ramazan bayramı namazı gibi kılınır. Namaz bitince hutbe okunur.


   TEŞRİK TEKBİRLERİ
    Kurban bayramı'nda arefe günü sabah namazından sonra başlayıp 4. günü ikindi namazının sonunda bitmek üzere her farz namazın sonrasında bir defa tekbir getirilir. Bu vaciptir. Bu getirilen tekbirlere teşrik tekbiri denir.
    "Allahu ekber Allahu ekber lailahe illallahu vallahu ekber Allahu ekber velillahil hamd."

3.05.2017

KURBAN VE KURBAN BAYRAMI




Cenâb-ı Hakka çeşitli vesîleler ile yaklaşılır. Bunlardan biri de birkaç gün sonra keseceğimiz kurbanlarımız ile olmaktadır. Bu derece yüce mânâ ifâde eden kurban ibâdeti, acaba nereden mîrâs kaldı? Bu günler de hangi idrâk ve düşünceyle bayram yapıyoruz?
Târih, Peygamber Efendimizin cedd-i âlîsi, Kabe-i Muazzamanın bânisi, Hz. İbrâhimin devriydi. Nemrud&un ateşinden kurtulmuş olan Hz. İbrâhim, insanlığı, Allaha kul olmaya dâvet ediyordu. Bu uğurda canını ve malını hiçe sayma fedâkârlığını gösteren Hz. İbrâhim, Allah tarafından yeni bir imtihana çekilecekti.
Aradan seneler geçmesine rağmen, evlâdı olmamıştı. Evlat arzusu içinde olduğu bir sırada, melekler Hz. İbrâhimin yanına gelerek sorarlar: Yâ İbrâhîm! Allah sana bu kadar nimetler ihsan etmişken, sen bu nimetleri Allah yolunda hiç düşünmeden harcıyorsun. Kalbine hiç bir şey gelmiyor mu? Cevap düşündürücüdür: Değil malımı fedâ etmek, Allah bana sâlih bir evlat verse, onu bile Allah yolunda fedâ edebilirim. İşte bu söz kayda geçmişti.
Aradan uzun yıllar geçmiş, Cenâb-ı Hak Hz. İbrâhime sâlih bir evlat ihsan etmişti. Adı İsmâi idi.      Hz. İsmâil en sevimli olduğu bir çağa geldiğinde bir akşam, Hz. İbrâhim, yattığı yataktan, Nezrini yerine getir, Yâ İbrâhim nidâsıyla, kalktı. Bu rüyâ acaba Allahtan mıydı? Nezri neydi, onu düşündü.
Ertesi gece, aynı rüyâyı, yeniden gördü. Artık Hz. İbrâhim anladı ve bildi ki, bu rüyâ Allahtandır. Bildiği için bu güne Arefe ismi verildi.
Fakat nezri neydi, onu hatırlayamadı. Bayram akşamı da aynı rüyâyı görünce, nezrini hatırladı. Oğlunu kurban edecekti.
Artık Allahın emrini yerine getirmesi lâzımdı. Bayram sabahı olunca, Hacer vâlidemizi çağırdı. Oğlu Hz. İsmâili hazırlamasını söyledi. Hacer vâlidemiz, Hz. İsmâili giydirip, süsledi. Baba oğul, beraberce Minâ istikâmetine doğru yola koyuldular. Fakat nereye gidildiğini, ne evlat ne de annesi biliyordu.
Yolda şeytan Hz. İbrâhimin önüne çıkarak: Yâ İbrâhîm! Böyle bir evlâdı nasıl kesersin? Hiç baba evlâdını kesebilir mi? Hz. İbrâhim, şeytanın sözüne kulak bile vermedi, hiç tereddüt etmeyerek, yerden aldığı taşla şeytânı defetti.
Şeytan durmuyordu. Bu sefer Hâcer vâlidemizin yanına gelerek, onu kandırmaya çalıştı. Fakat Hâcer vâlidemiz verdiği cevabla, teslimiyetin zirvesine varıyordu: Eğer Allahtan böyle bir emir gelmişse, ben de bir anne olarak, bu emre teslim olup, boynumu büküyorum.
Şeytan vazgeçmiyordu. Bu defa Hz. İsmâilin yanına gelip: Baban seni nereye götürüyor, biliyor musun? Kesmeye götürüyor, kemeye. diyerek onu korkutmaya çalıştı.
Hz. İsmâil de, annesinden geri kalmayarak: O benim babamdır. O bir Peygamberdir. Eğer bu emri Allahtan almışsa, emri muhakkak yerine getirmesi lâzımdır." cevâbını verdi ve şeytanı taşladı.
Sonunda baba oğul işâret olunan yere kadar geldiler. Fakat Hz. İbrâhîm, oğluna nasıl söyleyecekti. Bütün mesele buradaydı. Sonunda: Ey benim yavrucuğum. Ben, seni, rüyâmda, kesiyor görüyorum. Sen benim bu rüyâma bir bak, ne söylersin. Hz. İsmâil kıyâmete, kadar gelecek insanlığa ibret olacak şu sözleri söyledi: Ey babacığım. Sana Allahdan ne emrolunmuşsa, onu derhal yerine getir. İnşâallah beni sabredenlerden bulacaksın.
Artık baba oğul Allahın hükmünü yerine getirmeye hazırlanmıştı. Bu esnâda Hz. İsmâil: Babacığım, birkaç ricâm var. Yerine getirmeni istiyorum. Anneme selâm söyle. Ellerinden öptüğümü ilet. Küçük çocukların arasına girmesin. Olur ki, onlara bakıp, beni hatırlar da, Allaha isyan edebilir. Ve babacığım! Gözlerimi, ellerimi ve ayaklarımı bağla. Can tatlıdır. Olur ki, bıçağı elinden almak isterim.
Hz. İbrâhim oğlunun isteklerini yerine getirdi. Biraz sonra Hz. İsmâil tekrar:Ey babacığım, ellerimi ve ayaklarımı çöz. Beni Allah görüyor, melekleri görüyor. Ne isyankâr çocukmuş, babası, bağlamak zorunda kaldı, demesinler. dedi.
Artık baba oğul, Allahın hükmüne tam teslim olunca, Hz. İbrâhim, Hz. İsmâili, şakağı üzerine yatırdı. Bu esnâda yerde gökte ne kadar melek varsa secdeye kapanmış: Allahım! Koru İsmâilini, Affet İsmâilini diye yalvarıyordu.
-----------------------------------------
Kurban allaha yakin olmak maksadi ile yapilan bir ibadet olup sadece rasülüllah zamaninda degil Insanligin yaratilisindan itbaren vardir.Nitekim cenabu hak Meleklere Ey Meleklerim yer yüzünde bir halife yaratacagim.
dedigi zaman , Melekler yarabbi biz seni tesbih ve takdis ediyoruz yer yüzünde kan dökücü ve yer yüzünde ifsat edici bir varlikmi yaratacaksin?diye itirazvari bir söz söyledikleri zaman Ey Meleklerim sizin bilmediginizi ben bilirim buyurmusdu.
Hadisi serifde Peygamber efendimiz:Belalarin en siddetlisi evvela peygamberlere sonra derecelerine göre evliyaullaha gelir buyurmuslardir.
bu hadisi serifin tefsirinde S.H.Tunahan efendi hazretleri : Kurban cenebu hakkin kullarina büyük bir imtihandir.Bu imtihanlarin en büyügünü enbiya-i uzam vermistir.bütün nebilerin verdigi imtihanlarin en muazzaminida rasülüllah efendimiz vermistir.Nitekim Ibrahim a.s.min bu imtihanina mukabil Peygamber efendimizinde hanedanindan 170 kisinin sehid olacagini bilmesi ve bunu kabul etmesiki bu bir sirri kader isi olup belki onlarin makami mahmutda ve maiyyeti hazreti rasülüllahda olabilmeleri icindir.Buyurmuslardir. S.H.T.
---------------------------------
Kevser süresindeki (venhar)emri hanefi mezhebine göre vücüb ifade etmekdedir.Buna delil olarak asagida zikir edecegimiz hadisi serifleri delil göstermislerdir.
1-Kim kurban kesme imkani olurda kurban kesmezse namazgahlarimiza yaklasmasin.
2-Ümmetimin hayirlisi kurban kesenlerdir. serliside kurban kesmeyenlerdir.
3-Kim kurban keser ve namazini kilarsa o bizdendir. kim kurban kesmez ve namaz kilmazsa bizden degildir.
4-Kim kurban kesmeye imkan bulurda kurban kesmezse ister yahudi ister hiristiyan olarak ölsün. Bunun gibi emir ve yasaklar vücüb ifade eder demislerdir.