İLMİN NERESİNDEYİZ?
Ya âlim ol, ya da ilim öğrenmenin yolunda
bulun veya ilmi dinlemeye râm ol,yâhut da bunları seven ol, (bu konuda) sakin
besincisi olma, aksi takdirde helâk olursun." (Hadis-i Şerif) Z. Ali;
"Belimi iki kişi kırmıştır." der ve şunları söyler: şerefinin ayaklar
altına alınmasına göz yuman, hayâ perdesi yırtılmış utanmaz alim. Allah'a
ibadet-u takatle yaklaşıp kullukta bulunan;ama ilim konusunda çaba göstermeyen
câhil.
Her
Müslüman'ın Allah'a karşı olan vazifelerinde, hangi ibadeti nasıl
yapabileceğine matuf ilmi öğrenmeye çalışması farzdır. Bu ilmin insani Allah'a
yaklaştırıcı olması gerekmektedir. Bu itibarla insani Allah'tan uzaklaştıran
ilim fayda değil zarar getirir. "Allah'ım fayda getirmeyen ilimden... Sana
sığınırım" hadisinden anladığımız da budur.
"Kimin
ilmi artar da zühdü artmazsa, onun sadece Allah'tan uzaklaşması artmış
demektir." hadisi de bize ilim-takvâ dengesini ikaz etmektedir. Eğer ilim,
insani Allah'a ibadetten ali koyarsa, alıkoyduğu şeyler nafile ibadetler bile
olsa o ilim bereket getirmez. Kişinin ilmettigi şeyler kendisini Allah yolundan
alıkoyuyorsa bu takdirde ilim adına öğrendiği şeylere de dikkat etmesi gerekmektedir.
Zira her öğrenilen şey ilim değil, insanin ayağının kayması için birer vesîle
de olabilir. Kişi eğer nelerin ilim olup olmadığını öğrenmek isterse,
öğrendiklerinin kendindeki etkilerine bakarak karar verebilir. Tabiî ki bu
ifade ettiklerimiz, âlet ve fen ilimleri için uygulanamayabilir.
İmam
Malik (Rab) gerçek ilmin kalplerde huzur meydana getirecek bir özelliği
olduğunu söyle ifade etmiştir: "İlim, her öğrenilen şeyin başkalarına
aktarılması ve bolca rivayet edilmesi değil o; Allah’ın kalbilere koyduğu bir
nurdur."
Su
da unutulmaması gerekir ki; aklin ve ilmin yüce değerini bir koz gibi kullanıp
dînî değerleri bunlara feda eden bir anlayış ne kadar yanlışsa, müspet ilimlere
uzak durup bunların fayda getirmeyeceğini iddia etmek de o kadar yanlıştır. İlim;
insani gerçek değerlerine yükselttiği ve mutluluğa götürdügü ölçüde faydalidir.
"Dinsiz ilim kör, ilimsiz din de topaldır."Allah'tan hakkıyla alimler
korkar
"De
ki Ey Habisim: Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?"
(Zümre/9)
Allah'tan
ancak âlimler hakkıyla haşyet ederler, korkarlar
(Fahir/28)
"Ya
âlim ol, ya da ilim öğrenmenin yolunda bulun (kendini buna zorla), veya ilmi
dinlemeye râm ol, yâhut da bunları seven ol, (bu konuda) sakin besincisi olma,
aksi takdirde helâk olursun.
(Hadis-i
Şerif)
Kim
bildiği ile amel ederse, Allah ona bilmediğini öğretir.
(Hadis-i
Şerif)
Âlimler
dışında insanlar helâk oldu, ilmiyle amel etmeyen âlimler de helâk oldu.
Bunların içerisinde ilminde ihlalli olmayan, Allah rızası için ilim talep
etmeyenler de helâk oldu. İste sadece muhlis ve ilmiyle âmil âlimler kaldı.
Bunlar da büyük bir tehlike üzeredirler.
(Hadis-i
Şerif)
Bu
ilmi nasıl elde ettin?
İmam-ı
A'zam'a sormuşlar: Bu ilmi nasıl elde ettin? Cevap vermiş: "Eşekler
gibi
sabır göstererek, köpekler gibi ilim adamlarına yaltaklanarak, kediler
gibi
tevazu göstererek, kargalar gibi sabaha kadar ilim yolunda
seherleşerek..."İmam Şâfiî buyuruyor: "Hocam
Vekî'ye hâfızamın zayıflığı hususunu şikâyette bulundum. Bana mahiyetleri
günahları terk etmem hususunda irs adda bulundu. Ve bana dedi ki: 'Bu ilim
nurdur. Allah’ın nuru da Allah'a isyan eden
günahkarlara ulaşmaz."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder