REKLAM

16.01.2017

Göz Zinası
Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:
"(Ey Resûlüm), Mümin erkeklere söyle, gözlerini haramdan beri alsınlar ve ırzlarını zinadan korusunlar. Bu kendileri için daha temizdir. Muhakkak ki Allah, onların bütün yaptıklarından haberdardır. Mü'min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar, ziynetlerini (süslerinin takılı olduğu boğaz, gerdan, baş, kol, bacak ve kol gibi yerlerini) göstermesinler. Ancak bunlardan görülmesi zaruri olan (yüz, el ve ayaklar) müstesnadır. Baş örtülerini  yakalarının üstüne koysunlar..."
(Nur Suresi : 31)
Yukarıdaki  ayetler erkek olsun kadın olsun bütün müslümanlara  zinanın haram kılındığını bildirmektedir. Ayrıca, yine hem erkek hem kadınlara, kendilerini zinaya götürecek davranışlardan  sakınmaları emredilmektedir. Yine bu ayetlerden insanı zinaya sürükleyen en önmeli şeyin şehvetle namahreme  bakmak olduğu öğrenilmektedir. Bu nedenle Allah Teâla, erkek kadın bütün müminlere gözlerini haramdan sakınmalarını, yani  namahreme bakmamalarını emir ve tavsiye buyurmuştur.
Bakış zinanın başlangıcıdır. Bunun için gözü korumak mühimdir, "Bakıştan ne olur" diyerek bu konuda aldırmazlık gösterenler sonunda büyük felaketlerle karşılaşırlar. Kasdi olmayan ilk bakıştan, kişi sorumlu tutulmamıştır. Fakat tekrar tekrar bakmak yasaklanmıştır.
Bu konuda Hz.Peygamber şöyle buyurmaktadır: "Birinci  bakış, sana ama ikincisi aleyhinedir."
Yabancı erkek ve kadınların birbirine göz kırpmaları, kadının  gözlerini  süzmesi, gözlerin zinasıdır.
Şurası unutulmamalıdır ki; şehvetle bakışın "zina" olarak ifadesi hakiki manada cinsi temasla meydana  gelen zina olmayıp, belki zinaya götüren en önemli sebeplerden  biri olduğunun anlatılması sebebine bağlıdır. Bunun için  "göz ve dil zinası" olarak bildirilen durumların "hakiki zina" ile bir tutulması mümkün değildir.
                                        Bir göz ki, anın olmaya ibret nazarında
                                        Ol sahibinin düşmanıdır baş üzerinde
 

Kaynak:
1) Şamil İslam Ansiklopedisi
2) İslam da Kadın ve Aile, Mehmet emre 
Evlilikte Cinsel Hayat
Cima, kadınla erkeğin cinsi temasta bulunmasıdır. İslamiyet, müminleri evlenmeye teşvik etmiştir. Evlilik sayesinde cinsi arzular tatmin edilir, iffet ve namus korunur, neslin devamı mümkün olur.
İslam'a göre cimâ'ın da bir takım adabı vardır. Bunlar; birleşmeden önce euzü-besmele çekmek; örtü altında olmak; kıbleye karşı olmamak; aybaşı halinde yapmamak, dübürden sakınmak, kadına yumuşak davranmak; o da ihtiyacını giderinceye kadar terk etmemek; ikinci defa ilişkide bulunacaksa eteğini yıkamak; gecenin başlangıcında ilişkide bulunacaksa uyumadan önce yıkanmak, hiç değilse abdest alıp öyle uyumak; sevgi ve ilgiyi artırıcı hareketlerde bulunmak.
Cenab-ı Hak buyuruyor:
  • Kadınlarınız sizin için bir tarladır. Tarlanıza nasıl dilerseniz öyle varın. Kendiniz için önceden (uygun davranışlarla) hazırlık yapın. Allah'tan korkun, biliniz ki siz O'na kavuşacaksınız.  müminleri müjdele!.(Bakara Suresi :223)
İslam cinsi arzuların meşru yoldan giderilmesini ister. Kadına dübürden yaklaşılma  yasaklanmıştır.
Cenab-ı Hak buyuruyor:
  • Sana kadınların ay halini sorarlar. De ki: O, bir rahatsızlıktır. Bu sebeple ay halinde olan  kadınlardan uzak durun. Temizleninceye kadar onlara yaklaşmayın. Temizlendikleri vakit, Allah'ın size emrettiği yerden onlara yaklaşın. Şunu iyi bilin ki, Allah tevbe  edenleri de sever, temizlenenleri de sever."(Bakara Suresi :222)"
Bu bildiğimiz tenasül yoludur. Arka yoldan yaklaşmak doğru değildir.
Peygamber  Efendimiz buyuruyor:
  • Hanımına arka yoldan yaklaşan kimse lanete uğramıştır.
  • Erkeğe veya veya kadına arka yoldan  yaklaşan kimseye Allah, rahmet bakışıyla bakmaz" Eşler arası dahi olsa anal ilişki livata olarak adlandırılmış ve yasaklanmıştır. (2)
Son yüzyıllarda Batı dünyasında slogonlaşan cinsi  serbestli akımı, bir çok sapıklığın, doğal olmayan ilişkileri iğrenç zevklerin yayılmasına, önü alınmayan hastalıkların, ruhi bunalımların baş göstermesine yol açmış, hatta bundan bütün dünya ülkeleri  zarar görmeye başlamıştır. İnsanların cinsel ihtiyaç ve isteklerini gayrimeşru yoldan karşılayan, sömüren yeni yeni  ticari faaliyet alanları ve sektörler ortaya çıkmaktadır. Toplumumuzda evlilik içi huzursuzluk ve tatminsizliklerde de bu dış yayın ve telkinlerin önemli  payı vardır. (2)
Cinsi münasebetten sonra gusletmek farzdır.
Not: Konu ile ilgili geniş açıklamaları Türk Diyanet Vakfı İslami Araştırmalar Merkezi tarafından basılan 2 ciltlik "İlmihal" isimli  eserden okuyabilirsiniz.

Kaynak:
1) Şamil İslam Ansiklopedisi, Cima, 2/10
2) İlmihal, TDV, İslami Araştırmalar Merkezi 
Kadın ihtilam olur mu? 
Erkek gibi kadın da ihtilam olur. Kadının menisi dışarı çıkınca gusül gerekir. Bu durum erkek için doğal olduğu gibi kadın içinde doğaldır. Ancak kadınlarda daha az görülen bir durumdur.
Peygamberimizin eşlerinden Hz.Ümmü Seleme yanında Ümmü Süleym adındaki hanım peygamberimize gelerek şöyle sorar:
-Ya Resulullah! Rüyasında kocasının kendisiyle cinsi yakınlıkta bulunduğunu görürse kadının gusletmesi gerekir mi?
Bunun üzerine Ümmü Seleme, Ümmü Süleym'e şöyle der:
-Baltayı taşa vurdun ya Ümmü Süleym! Resulullah huzurunda kadınları küçük düşürdün. Allah iyiliğini versin."
Ümmü Süleym'de şu cevabı  verir:
-Şüphe yok ki Cenab-ı Hak, gerçeği öğrenmek için utanmayı emretmez. Bizim bilemediğimiz bu durumları peygamberimize sormamız onları bilmememizden daha hayırlıdır.
Bunu üzerine peygamberimiz şöyle buyurdu:
-Çıkmaza esas giren sensin. Allah senin iyiliğini versin ya Ümmü Seleme, rüyalanan kadının menisi geldiği zaman yıkanması gerekir."
Ümmü Seleme sordu:
-Ya Resululah! kadının menisi olur mu?
Peygamberimiz:
-Eğer kadının menisi olmasaydı çocuğu kendisine nasıl benzerdi. Kadınlar erkeklerin benzeridir şüphesiz.
Kadın ihtilam olur da meninin dışarı çıktığını görmese ihtayatten güsletmesi daha iyidir. Çünkü kadından çıkan meni geri dönebilir.

Kaynak:
Büyük Kadın İlmihali, Rauf PEHLİVAN 
Erkek Hanımının Göğsünden Süt emse
 
  • Kadının memesinden süt emmek veya içmek, süt anne ve süt evlatlığı için yeterli değildir.
  • Süt emen kişi iki yaşını doldurmamış olması gerekir. Bu itibarla hanımının göğsünü emen erkeğin süt evladı olması düşünülemez.
  • Bir erkek hangi sebeple olursa olsun, hanımının memelerinden emse zevciyat hayatlarını devam ettirmelerine bir engel teşkil etmez.
  • Günah değildir.


Kaynak:
Mehmed Emre, Günümüz Meselelerine Açıklamalı Fetvalar, Eser Neşriyat, 1.c 135,142,  / 2.c. 669.
   
Cinsel İlişkide Müstehab ve Mekruhlar
 
  • Müstehab Olanlar
    • Eûzü-Besmele'yle başlamalıdır.
    • Niyet  zinâdan korunmak ve hayırlı evlat yetiştirmek olmalıdır.
    • Başlamadan önce, kadınla kâfi miktâr oynaşmak ve kadında kuvvetli bir arzu belirdikten sonra başlamak gerekir.
    • Acele etmemeli, kadının da tatmin olması beklenilmeli
    • İlişki  bitince hemen çekilmemeli, biraz daha birlikte kalmalıdır.
    • Tekrar ilişkide bulunmak veya uyumak için, hemen avret yerlerini yıkamalıdır.
    • Ayrıca abdest almak veya gusletmek lâzım değilse de iyi olur.
    • Cinsel ilişkiden sonra hiç biri yapılamazsa hiç olmazsa yatak avuç içi ile silinmelidir ki....
    • Pazartesi ve cuma geceleri olması iyidir. Diğer geceler de câizdir.
  • Mekruh Olanlar

    • Kıbleye ayak dönmek.
    • Yorgan ve benzeri bir örtü olmadan, açık olarak çırılçıplak olarak cinsel ilişkide bulunmak.
    • Tam ilişki  hâlindeyken konuşmak, gülmek, sesi yükseltmek Konuşma ve fısıldamalar, başlangıç sırasında olmalıdır
    • Eşinin ve kendinin avret uzvuna bakmak.  İhtiyaç hâlinde karı koca birbirine tepeden tırnağa bakabilir.
    • Kamerî ayların ilk, orta ve son gecelerinde cimâ etmemelidir!
    • Eşler arasında geçen cinsî ilişkilerle ilgili mahrem sırların başkalarına ifşâ edilip yayılması haramdır. 
Cinsel İlişkide Eşlerin Başkalarını Hayal Etmeleri
Eşler cinsel ilişkide bulunurken erkek hanımını tanıdığı güzel bir kadın diye hayal etmesi, kadının da kocasını başka bir erkek diye hayal ederek sevişmesi, cinsel ilişkide bulunması haramdır.
İbn-i Abidin bu, suyu şarap olarak düşünüp şarap niyetiyle içmeye benzer. O, haram olduğu gibi bu şekilde cinsel ilişkide haramdır. (İbn-i Abidin:6/372))
Bu tür davranışları ailelerin yıkılmasına sebep olacağı için İslam yasaklamıştır.
 


Kaynak:
Büyük Kadın İlmihali, Rauf PEHLİVAN 

14.01.2017

Cinsel ilişki
  • Başlangıç Safhası: Terketmek erkek için kabalık, kadın için eziyettir. Beş duyudanda faydalanmalıdır.
    •  Görme
      • İlişki öncesi gözler cinsel hisleri tahrik edecek şeyleri görmeli.
      • Vakit gece ise,  fazla ışıklı olmaması, ışığın söndürülmesi veya ışığın az olması uygundur.
      • Kadında veya erkekte ister giyinik ister çıplak olsun gözleri rahatsız edecek, az-çok  soğukluk etkisi yapacak görüntüler olmamalı.
      • Kadının -dışarıya değil-  erkeğine karşı süslenmesi gerekir.
    • Duyma
      • İlişki öncesinde can sıkıcı sözler olmamalı
      • Gönül alıcı fısıldaşmalar, tatlı bir sohbet en azından sevgi dolu birkaç söz.
    • Koklama
      • Güzel kokular etkileyicidir. Bu inceliği bilen kadın, o anda güzel kokularla kokulanmayı da ihmâl etmez.
      • Bedenin temizliği ve hoş olmayan kokudan arınmış olması da yeterlidir.
      • Eşlerin temiz vücudlarından birbirine verdiği fıtrî ve tabii kokunun, başlıbaşına te'sirli bir gücü vardır.
      • En çok rahatsız edici kokular, ağız kokusu ile ağır ter kokusudur.
      • Vücudda fazla ter toplayan koltukaltı ve kasık bölgeleri, haftada bir tıraş edilmeli ve yıkanmalıdır.
    • Tatma
      • Dişler fırçalanmalı  veya misvâklanmalıdır.
      • Ağızda soğan sarmısak veya sigara kokusu rahatsız edicidir.
      • İlişki başlangıcında ağız bölgesinin, dil ve dudaklar çevresinde yaptığı  temaslar da, tatma hissinden gerekli zevki almaya yeterlidir..
    • Dokunma  ve Okşama:
      • İlişkiye hazırlanmada "aşk oyunları" denilen en te'sirli yöntem vücudun çeşitli yerlerine yapılan dokunma ve okşama işidir. Bunun için önce yeteri kadar soyunmuş olmalıdır.
      • Üst vücudda bir iç elbisesinden başkasını bırakmamak, hattâ vaziyete göre, yatak içinde soyunmuş olmak, ilişki zevkinin ziyâdesiyle yaşanmasını sağlar.
      • Dokunma ve okşama vazifesi, kadından çok erkeğe düşer.
      • Kadında omuz ve dizlerden mahrem yerlere kadar birçok bölge, okşanmaya karşı hassastır. Temas ve taramalar, çevreden merkeze doğru kayarak, kadında asıl temâs için kuvvetli bir arzu belirinceye kadar devam etmelidir.
  • Hassas Bölgeler:
    • Öpüşme : Hem cinsel beraberliği başlatır, hem de orgazma varmada önemli bir rol oynar. Dudaklar ve dil, en duyarlı bölgelerdendir. Özellikle alt dudakların ve dilin emilmesi, kadınlar için cinsel hazzı artırıcı etki uyandırır.
    • Klitoris : Bu, kadınlık organının üst tarafında bulunan bir çıkıntıdır. Cinsel uyarma sonucu kabarır. Kadın vücudunun en duyarlı noktası olduğu için,  hafifçe okşamalıdır!
    • Göğüsler : Kadınların meme uçları adeta birer klitoris görevi görür ve uyarılmaları kadına büyük haz verir. Aynı şekilde, memelerin koltuk altlarına doğru uzanan yan kısımları ile iki memenin ortası, bir de altlarındaki yuvarlıklar, hassas ve uyarıya açık bölgelerdir.
    • Diğer Bölümler :  Bacak araları, göbek yuvarlağı, kulaklar, boyun, ense, sırt.
  • Okşama Şekli
    • İlişkiden önce, hassas bölgelerin hafif okşamalarla tahrik edilmesi gerekir.
    • Okşamaya,  en hassas bölgelerden başlanmaz. Daha az hassas bölgelerden başlayarak, en hassas bölgelere, merkeze doğru kaydırılan yumuşak bir okşama idealdir.

  • Oral Seks
    • Son zamanlarda, sapık kimseler arasından yaygınlaşmıştır.
    • Oral seks denilen, erkeklik uzvunu kadının ağzına alması dini açıdan çok çirkindir.
    • Oral seks sağlık açısındanda  tehlikelidir. Aids hastalığının bu yolla da bulaştığı tespit edilmiştir
    • Erkeğin kadının organını öpmesi yalaması da aynı derecede tehlikeli ve çirkin bir harekettir.
  • İlişki Safhası
  • Şehvet hislerinin iyice uyanmasıyla, kadının mahrem bölgesinde birleşmeyi kolaylaştırıcı mezi denilen sıvı çıkar.
  • Kadın o anda cinsî his bakımından zayıf olur veya yeterince tahrîk edilmemiş bulunursa, böyle bir sıvı görülmez.
  • Eşler, arzu ettikleri temas şeklini tercih ederler.
  • Temas safhasında en mühim mes'ele, erkeğin acele etmemesidir.
  • O halde erkek, zaman zaman duraklamalar ve ihtiyatlı tavırlarıyla, sondaki "orgazm" durumuna gelmeyi geciktirmeli, bu noktada kadınla beraberliği sağlamaya çalışmalıdır.
  • Esas itibariyle birleşmenin sorumluluğu da erkeğe düşer. Erkek, birleşmeye doğru yönelirken, kadının bunu anlayacağını sağlayacak hareketler yaparak onu hazırlamalı, aynı zamanda da, yavaş hareketlerde bulunarak "birleşme" durumuna geçmelidir.
  •  Birleşme sırasında da, kararlı ama yumuşak olmaya çalışmalı, tedricen yaklaşmalı, başlangıçtaki yavaş hareketlerin temposunu yavaş yavaş artırmalıdır.
  • Yeterli ön hazırlık ve aşk oyunları izlenince, uygun bir birleşme, birleşmenin en önemli noktası olan "birleşmede orgazm" veya "aynı anda orgazm" denen sonucu sağlar.
  • Orgazmın verdiği yorgunluk ve "uyuşukluk" içinde, çok yavaş hareketlerle öpüşme ve okşamaları sürdürmek, bu arada da hafif ve müşfik bazı sözler söylemek, eşler için hem orgazmın tam doyumuna vardırıcı, hem de onları rahatlatıcı olur.
  • Cinsi ilişkinin baştan sona normal bir bütün hâlinde, onbeş-yirmi dakika sürmesine ihtiyaç vardır. Bu müddet, duruma göre uzayıp kısalabilir.
  • Boşanmadan sonra erkek, hemen çekilmemeli, bir müddet daha kadınla berâber kalmalıdır.
  • Orgazmdan sonra genel olarak erkekler, baştakine benzer bir sevgi ve ilgi göstermeyi ihmâl ederler. Kadın ise bu ândan sonra da, sevgi kucağında bir miktar daha eğlenmeyi arzular. Bu kısa bekleşmenin ihmâli, kadının canını sıkar.
  • Erkek, eşinin bu ândaki haklı arzusunu da ondan esirgememelidir. Son safhadaki bu tabiî arzuya cevap vermek için, yerine göre bir kendine çekiş, kucaklayış, bir bûse ve okşayış da kâfi gelebilir.
  • Pozisyonlar
  • Evlilik hayatı boyunca cinsî münâsbetlerin, şeklen değişmeyen bir vaziyette devam etmesi bıkkınlığa sebeb olabilir. Bunun içindir ki, zaman zaman farklı şekil ve vaziyetleri kullanmaya ihtiyaç görülür.
  • Zamanla değişen lüzum ve ihtiyaca göre, kadına zahmet vermeden daha uygun vaziyetler seçmek, (sırtüstü, yanüstü, dizüstü çeşitli haller) eşlerin tercihine kalmıştır.
  • Genel tercîhler kadın altta yüzyüze ve malûm vaziyette olmakla beraber - döl yolundan olmak şartıyle- çeşitli şekiller mümkün ve meşrûdur.
  • Birincisinde kadın sırt üstü yatar, erkek kadına yüzü dönük olarak üstten yaklaşır. En uygun olanı budur.
  • İkinci pozisyonda ise, kadın üstte olur ve serbestçe hareket ederek cinsî temasta motor rol oynayabilir.
  • Orgazma, boşalmaya yakın pozisyon değiştirmek iyi olur. Boşalma anında kadının üste olması her ikisine de sıkıntı verir. Boşalma esnasında kadının altta erkeğin üste olup, boşalmadan sonra bir müddet o halde kalmaları eşleri rahatlatır. Fakat bütün ağırlık kadının üzerine verilirse, rahat olması gereken hassas bir zamanda kadına sıkıntı verilmiş olur. Bunun için erkeğin diz ve dirsekler ile yataktan destek alıp yükünü hafifletmesi gerekir.


Kaynak:
Huzura Doğru  sitesinden özetlenerek alınmıştır.