YAZARIN ADI | YILI | KİTABIN ADI | BASIM YERİ | YAYINEVİ |
Cohen Herb | 1997 | Her Konuyu Müzakere Edebilirsiniz | İstanbul | Sistem Yay. |
Açıkgöz Kemal | 1994 | Eğitimde Etkili Yönetici Davranışları | İzmir | Kanyılmaz Mat. |
Aıles Roger | 1996 | Mesaj Sizsiniz | İstanbul | Sistem Yay. |
Akdağ Menderes | Etkin ve Etkili Konuşma Sanatı | |||
Apuhan R. Şükrü | - | Başarı İçin 70 Altın Kural | Timaş Yay. | |
Apuhan R. Şükrü | Doğru Yönetim Kesin Sonuç | Timaş Yay. | ||
Apuhan R. Şükrü | Hedefe Yürürken | Timaş Yay. | ||
Apuhan R. Şükrü | Kapasite Yönetimi | Timaş Yay. | ||
Aydın Selim | 1997 | Çağı Yakalamak ve Aşmak | İzmir | T.Ö.V. Yay. |
Aytürk Nihat | Yönetim Sanatı | |||
Bedoyere Quentin de la | Sorun Çözme Teknikleri | Rota Yay. | ||
Burwash Peter | Liderliğin Anahtarı | Timaş Yay. | ||
Caler Henry/ Oskan Bob | Toplantılardan Zaferle Çıkmanın Yolları | |||
Canan İbrahim | İslamda Zaman Tanzimi | |||
Canan İbrahim | Hadis Ansiklobedisi 1-18 Cilt. | Akçağ Yay. | ||
Carnegie Dale | Dost Kazanmak ve İnsanlar Üzerinde Tesir Yapmak Sanatı | İstanbul | Kitsan Yay. | |
Carnegie Dale | Etkili ve Güzel Konuşma Tekniği | |||
Carnegie Dale | Söz Söyleme ve İş Başarma sanatı | İstanbul | Kitsan Yay. | |
Casson Herbert N. | Başarılı İş Adamı ve Modern İş metotları. | Hayat Yay. | ||
Casson Herbert N. | Hayatta İlerle ve İlerlet | Hayat Yay. | ||
Casson Herbert N. | İnsanı Yönetme Sanatı | Hayat Yay. | ||
Casson Herbert N. | Satış sanatı ve Pazarlama | Hayat yay. | ||
Casson Herbert N. | Ticaretin Sırları | Hayat Yay. | ||
Casson Herbert N. | 1998 | Zorluklarla Mücadele | İstanbul | Hayat Yay. |
Cloud Henry/Townsend John | Sınırlar | İstanbul | Sistem Yay. | |
Cohen Cary | 1994 | Profosyenel Sekreterin El Kitabı | İstanbul | Rota Yay. |
Crego Edwin T./Schiffrin Jr. Peter D./Agunn Ronalt/ Kauss James C. | 1993 | İş Planlaması | İstanbul | Rota Yay. |
Cüceloğlu Doğan | İyi Düşün Doğru Karar Ver | İstanbul | Sistem Yay. | |
Cüceloğlu Doğan | İçimizdeki Biz | İstanbul | Sistem Yay. | |
Cüceloğlu Doğan | 1996 | Yeniden İnsan İnsana | İstanbul | Remzi Yay. |
Çakan İsmail L. | Hakkı Tavsiye Metot ve Vasıtaları | |||
Dornan Jim | 1995 | Başarı için Stratejiler | İstanbul | Sistem Yay. |
Dökmen Üstün | Sanatta ve Günlük Yaşamda İletişim Çatışmaları ve Empati | İstanbul | Sistem Yay. | |
Dunsing Richard J. | 1989 | Toplantı Sanatı | İstanbul | İlgi Yay. |
Erdoğan İlhan | İşletmelerde Kişi Değerlendirme Psikoteknik | |||
Eren Bilal | Güzel Sözler Antolojisi | Türdav yay. | ||
Finnigon John | 1995 | Doğru İşe Doğru Eleman | İstanbul | Rota Yay. |
Foster Timothy R. V. | 1997 | Büyük Fikirler Oluşturmanın 101 Yolu | Rota Yay. | |
Genç Nurullah | 1994 | Zirveye Götüren Yol Yönetim | İstanbul | Timaş Yay. |
Gerber Michaeı E. | 1996 | Girişimcilik Tutkusu | İstanbul | Sistem Yay. |
Giblin Les | 1995 | İnsan ilişkilerinde Kendine Güven Ve Güç Elde Etmenin Yolları | ||
Gorden Thomas | 1996 | E.A.E. Aile İletişim Dili | İstanbul | Sistem Yay. |
Gülen Fethullah | 1998 | İrşed Ekseni | İzmir | N.İ.L. A.ş. Yay. |
Handy Chorles | 1998 | Süper Yönetim Kitabı | İstanbul | İlgi Yay. |
Janner Greville | Başarılı Toplantı | Rota Yay. | ||
Kağıtcıbaşı Çiğdem | 1988 | İnsan ve İnsanlar | İstanbul | Evrim Bas. Yay. A.ş. |
Keenan Kate | 1998 | Davranışları Anlama | İstanbul | Remzi Yay. |
Keenan Kate | 1998 | Görev Devretme | İstanbul | Remzi Yay. |
Keenan Kate | 1998 | İnsan Seçme | İstanbul | Remzi Yay. |
Keenan Kate | 1998 | İletişim | İstanbul | Remzi Yay. |
Keenan Kate | 1998 | Kendini Yönetme | İstanbul | Remzi Yay. |
Keenan Kate | 1998 | Motivasyon | İstanbul | Remzi Yay. |
Keenan Kate | 1998 | Pazarlık | İstanbul | Remzi Yay. |
Keenan Kate | 1998 | Planlama | İstanbul | Remzi Yay. |
Keenan Kate | 1998 | Sorun Çözme | İstanbul | Remzi Yay. |
Keenan Kate | 1998 | Toplantı Yönetimi | İstanbul | Remzi Yay. |
Keenan Kate | 1998 | Yönetme | İstanbul | Remzi Yay. |
Keenan Kate | 1998 | Zamanı Doğru Kullanma | İstanbul | Remzi Yay. |
Kim Sang H. | Kendini ve Başkalarını Motive Etmenin 1001 Yolu | Timaş Yay. | ||
Kirschner Josef | Manipulasyon Ama Nasıl ? | |||
Lıttauer Florence | Kişiliğinizi Tanıyın | Sistem Yay. | ||
Maxwell John C. / Dornan Jim | 1998 | Etkili İnsan Olmak | İstanbul | Sistem Yay. |
Mesiti Pat | Hayelleri Olanlar Asla Uyumazlar | İstanbul | Sistem Yay. | |
Mesiti Pat | 1996 | Uyanın Ve Hayel Kurun | İstanbul | Sistem Yay. |
Murata Kazuo | 1995 | Japon Yönetim Teknikleri | İstanbul | Rota Yay. |
Nadel Jack | İş Hayatında Yalan Söylemeden Aldatmadan Ve Çalmadan Başarılı olmanın Yolları | Global yay. | ||
Nierenberg Gerard I. | Uzman Sizsiniz | Timaş Yay. | ||
Öcal Mustafa | 1991 | Din Eğitimi ve Öğretiminde Metodlar | Ankara | Türkiye Diy. Yay. Vak. Yay. |
Özbek Abdullah | Bir Eğitimci Olarak H.z. Muhammet | |||
Özcan Veysel | 1996 | Tebliğ Nasıl Yapılır? | İstanbul | Mirfak Yay. |
Palmer Margaret J. | 1993 | Performans Değerlendirmesi | İstanbul | Rota Yay. |
Palmer Margaret/ Witers Kenneth | 1993 | İnsan Kaynakları | İstanbul | Rota Yay. |
Pine Arthur | 1996 | Bir Kapı Kapanır Bir Kapı Açılır | İstanbul | Sistem Yay. |
Quchi William | 1989 | Teori Z Japonlarda Yönetim Tarzı Nasıl İşliyor? | İstanbul | İlgi Yay. |
Refik İbrahim | Doğudan Batıya Düşünce Atlası | Adım Yay. | ||
Rifenbary Jay | 1998 | Mazeret Yok! | İstanbul | Sistem Yay. |
Robbins Anthony | 1981 | İçinizdeki Devi Uyandırın | İnkilap Yay. | |
Robbins Anthony | Sınırsız Güç | |||
Sabancı Sakıp | 24.07.1998 | Başarının Sırları | Röpörtaj | Sabah Gaz. |
Saygın Oğuz | N. L. P. Negatif Limanlardan Pozitif Sulara | Hayat Yay. | ||
Schwartz David J. | 1996 | Büyük Düşünmenin Büyüsü | İstanbul | Sistem Yay. |
Scoot Martin | 1995 | Zaman Yönetimi | İstanbul | Rota Yay. |
Sekman Mümin | Ya Bir Yol Bul, Ya Bir Yol Aç, Ya da Yoldan Çekil | Timaş Yay. | ||
Sezgin Selime/ Özkale Lerzan/ Ülengin Füsun/ Uray Nimet | Pazarlama Stratejileri | İletişim Yay. | ||
Sönmez Fikret | Sosyal Psikoloji 1 Kapsam ve Temel Sorunlar | |||
Suat Karabulut / Araştırma Koordinasyon Merkezi | Yönetimde Üç Boyut Zaman-Toplantı-Stres Yönetimi | İstanbul | Mega Basım a.ş. | |
Tellioğlu Cevdet | Güzel Konuşma El Kitabı | Timaş Yay. | ||
Toffler Alvin
|
1989 | Uyumlu Şirket | İstanbul | İlgi Yay. |
Townsend Roz | 1997 | Öğrenme Zenginliği | İstanbul | Sistem Yay. |
Tschohl John | 1997 | Başarıya Yatırım | İstanbul | Form Yay. |
Türkkan Reha Oğuz | İkna ve Uzlaşama Sanatı | Hayat Yay. | ||
Wallek Lee | Mafyada yönetici Olmak | |||
Weiss Donald H. | Başarılı Ekip Kurma | Rota Yay. | ||
Wells Ronald G. | Yetki Devri | |||
Wissema Hans | 1996 | Ünite Yönetimi | İstanbul | Milliyet Yay. |
Yates Jena E. | 1989 | Gerilim Altındaki Yönetici | İstanbul | İlgi Yay. |
Yıldırım Ramazan | 1998 | Öğrenmeyi Öğrenmek | İstanbul | Sistem Yay. |
Arkadaşlar kendim yazıyorum araştırıyorum yani faydalı bilgiler okuyun çok güzel ve okudum kitaplardan alıp yazarak kayıt ediyorum beni etkileyen yazıları sizler le paylaşmak istiyorum
REKLAM
1.12.2016
Kişisel gelişim kitapları
SANAL ORTAMDA KARİYER FIRSATLARI
Internet her konuda olduğu gibi iş arayan kişilerinde değişik kaynaklara daha kolayca ulaşmasını sağlamıştır. Özellikle son yıllarda Internet üzerinde büyük bir iş arama potansiyeli yaratılmış ve profesyonel yöneticiler başta olmak üzere kariyer olanaklarını araştıranlar büyük artış göstermiştir. İnsan kaynaklarının doğru değerlendirilmesinde oldukça etkili sonuçlar sağlayacagı tespit edilen internet kavramı, bu konuda da oldukça hızlı bir gelişim göstermiştir. Şu anda çalışmak istediğiniz herhangi bir ülke için internet üzerinden ilan edilen pozisyonlara hızla ulaşabilir ve kariyer hedeflerinizi uluslararası boyutlara taşıyabilirsiniz. Bu şimdiye kadar bir ülke sınırları içerisinde kapalı kalmış işgücü potansiyelinin ülkelerarası paylaşılmasını hatta kıtalararası transferleri gündeme getiren bir özelliğin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bügün internet aracılığı ile bir bilgisayar mühendisi istediği herhangi bir ülkede ilan edilen pozisyona başvurabilir ve kendisine daha önce ulaşmayı bile hayal edemediği bir kariyer olanağı yaratabilir. Veya bir Telekomunikasyon Mühendisi kendisine kolaylıkla Çinde veya Kanada 'da iş olanağı yaratabilir. Uluslararası piyasada iş arayan herhangi bir işgörenin bu konuda atması gereken adımlar kısaca aşağıdaki gibi belirlenebilir: İŞ ARARKEN INTERNET NASIL KULLANILIR... Ilk atılacak adım internet üzerinde yayın yapan adreslerden en çok pozisyon bulunduranların ve adaylar tarafından en fazla ziyaret edilenlerinin tespit edilmesidir.Bu konuda faaliyet gösteren bazı sitelerin adresleri: www.kariyer.net ; Türkiye'nin en gelişmiş İnsan Kaynakları / Kariyer Sitesi Kariyer.Net ülkemizin en modern ve gelişmiş ve aynı zamanda öncü İnsan Kaynakları/ Kariyer sitesidir. 1999 yılı başında faaliyete geçmiş olan Kariyer.Net ülkemizdeki büyük bir boşluğu doldurmaktadır. İş arayanlarla, işverenleri bir araya getirmeyi hedefleyen Kariyer.Net, faaliyetlerini üç ana konu başlığı altında toplamıştır; İş arayan adaylara, ülkemizde ilan edilen bütün pozisyonlara tek bir veritabanını sorgulayarak ulaşma imkanı veren iş arama veritabanı bölümü, Kalifiye personel arayan firmalara en yaygın bir biçimde pozisyonlarını ilan etme fırsatı sağlayan veritabanı bölümü, Adaylara kariyerlerini geliştirmek için her türlü yönlendirici bilgiyi sağlayan bölüm (Özgeçmiş yazma, mülakat teknikleri, insan kaynakları makaleleri vs.) Westech Virtual Job Fair (http://www.vjf.com/) 1994 ' den beri aktif halde bulunan bu site daha çok teknoloji ağırlıklı kariyer olanaklarına yer vermektedir. E.span (http://www.espan.com/) NationJob Network (http://www.nationjob.com/) 1995' de kurulmuş olan bu site hem adaylar hemde işverenler için tamamemn ücretsiz olup Amerikanın en büyük sitelerinden biridir. Computerwork.com (http://www.computerwork.com/) *1996 dan beri aktif olarak faaliyet gösteren bu site daha çok teknoloji ağırlıklı sektörlerde faaaliyet gösteren adaylara ve firmalara destek verilmektedir. Bu sektörlerin başında bilgisayar ve haberleşme gelmektedir. Kariyer Search & Selection Consultants (http://kariyer.com.tr/) İkinci adımda adayın, sitede bulunan on - line özgeçmiş formatlarını tam anlamı ile inceleyerek istenen bilgilerin doğru bir şekilde veritabanına girmesi gerekmektedir. Eğer hazır bir özgeçmişiniz varsa, bazı siteler bu özgeçmişi de e-mail vasıtası ile gönderilmesi koşulu ile kabul etmektedirler. Ayrıca hazır olan özgeçmişinizi kopyala/yapıştır (copy/paste) fonksiyonu ile hazır olan özgeçmiş formunda belirtilen boşluğa ilave edebilirsiniz. Ayrıca bu tür personel istihdam ve pozisyon veritabanı sitelerinde, başvurmak istediğiniz pozisyonlarla ilgili çok detaylı iş tanımları ve işveren bilgileri bulunmaktadır. Herhangi ilan edilen bir pozisyona başvurmadan önce işveren profillerinin incelenmesi daha sağlıklı sonuçlar ortaya çıkaracaktır. İNTERNETİN ETKİLERİ Değişik bir boyutta İstihdam potansiyelinin ortaya çıkması ile Internet üzerinde sadece bu konuda hizmet veren firmalar kurulmuş ve özellikle Amerika ve Avrupa da Personel Danışmanlığı firmaları da portföylerinde bulunan pozisyonları internet vasıtasıyla duyurmaya başlamışlardır. Ayrıca firmaların internet sayfalarında yer alan özgeçmiş formlarının adaylar tarafından doldurulması vasıtası ile oldukça değerli bir veritabanı oluşmasına yol açılmıştır.Bu veritabanları oldukça büyük sayılara ulaşmıştır. Bazı siteler veritabanlarında aşağı yukarı 300.000 özgeçmişi bulunduracak duruma gelmişlerdir. Bu kadar geniş bir veritabanını kontrol etmek için oldukça büyük teknolojik yatırımlar yapılması gerekmektedir. Firmaların bünyelerinde açık bulunan pozisyonlar için araştırma yapan personel veya insan kaynakları yöneticileri de bu kaynaklara ulaşma imkanını kolayca elde etmişlerdir. Özellikle işveren tarafı bu konudan oldukça büyük faydalar sağlamaktadır. Çünkü çok büyük bir aday veritabanına oldukça düşük bir ücret ödeyerek ulaşma imkanını elde etmişlerdir. Ayrıca işverenler, bu tür sitelerde yayınladıkları firma profilleri ile, firmalarının tanıtımlarını daha etkin bir şekilde yapabilmekte ve adaylar daha detaylı bilgiler aktarabilmektedirler. Firmalar, vizyonlar, hedefleri, firma kültürleri ve finansal yapıları ile bilgileri bu tür sayfalarda aktarabilmekte ve daha kalifiye işgücüne ulaşabilmektedirler. Ayrıca bu sitelere verdikleri reklamlarla, en fazla ziyaret edilen siteler arasında yer alan bu sitelerin ziyaretçi yoğunluğundan maximum seviyede faydalanabilmektedirler. Özellikle çok uluslu ve ismi çok bilinen firmalar bu tür internet siteleri vasıtası ile adaylara firmalarını daha yakından tanıtma imkanı yaratmışlar ve bu yolla daha kalifiye kişilere lokal market dışında da ulaşma imkanı elde etmişlerdir. Ayrıca bu tip siteler adaylara kariyer fuarları, personel arayan firmaların detaylı profilleri ve personel danışmanlığı firmaları ile ilgili bilgiler aktarmaktadırlar ve adaylara kariyerlerini nasıl geliştirecekleri konusunda bir takım profesyonelce hazırlanmış makalelerle yol göstermektedirler. Bu konu başlıklarına ek olarak, adayın özgeçmişini oluştururken nelere dikkat edeceği, profesyonel özgeçmiş türleri ile ilgili detaylı bilimsel bilgilere yer verilmektedir. Adayın mülakatlar da nasıl davranacağı ve etkili mülakat teknikleri konusundada bu tür sitelerden oldukça fazla bilgi temin edilebilmektedir. Bu global gelişmeler klasik ilan yöntemlerini ikinci plana itecek duruma gelmistir. Gazete ilanlarının dar ve lokal markete yönelik olması ve pahalı bir yayım aracı haline gelmesi bu konunun gelişmesinde büyük rol oynamıştır. Ülkemizde ise bazı medya kuruluşları bu konunun öncülüğünü yapmış ve internetin yaygınlaşmasında oldukça önemli katkılar sağlamışlardır. Buna karşın bilgisayar kullanımının beklenen hızla yaygınlaşmaması nedeniyle internet kullanımı da istenen yaygınlığa tam anlamı ile ulaşamamıştır. Maalasef interneti hala bir lüks olarak görenler ve konunun geleceğin değil, günümüzün en gelişmiş iletişim aracı olduğunun farkında değillerdir.
Copyright
© Kariyer.Net
|
YEDİ KUTSAL GERÇEK
- Kaç
yıldır benim yanımdasın?
- 20 yıldır
efendim
- Bu zaman
süresince benden ne öğrendin?
- Hiçbir
şeyle değişmeyeceğim yedi gerçek öğrendim.
- Ömrüm
seninle geçtiği halde topu topu 7 gerçek mi öğrendin?
- Evet.
- Söyle
bakalım öyleyse neler öğrendin?
- Baktım ki
herkes bir şeyi dost ediniyor, ona gönül verip bağlanıyor. Ancak, bunların
hemen hepsi insanı yarı yolda bırakıyor. Ben ise, beni hiç bırakmayacak,
ölümden sonra bile benimle gelecek şeyleri aradım. Ve dost olarak iyilikleri
seçtim kendime. Ki, onlar sonsuz bir yükselme yolculuğuna çıkmış insanoğlunun
hiç tükenmeyecek azığı ve en gerçek dostlarıdır.
- Çok
güzel, ikincisi ne bakalım?
- Baktım
ki, insanların bir çoğu geçici dünya değerlerine dört elle sarılmış onları koruyor,
kasalarda saklıyor, kaybolmaması için her çareye başvuruyor. Kimi zenginliğine,
kimi güzelliğine, kimi ününe tutunmuş sımsıkı, onları elden çıkarmamak için
çırpınıp duruyor. Oysa ben varlığımı ve bütün isteklerimi O'na satıp, gönlümü yalnız O'nun sevgisine açtım.
çırpınıp duruyor. Oysa ben varlığımı ve bütün isteklerimi O'na satıp, gönlümü yalnız O'nun sevgisine açtım.
- Devam et!
-
İnsanların üstün olmak için birbirleriyle yarıştıklarını gördüm. Ancak bir çoğu üstünlüğü yanlış yerlerde
arıyor ve birbirinin üstüne basarak yükselmek istiyordu. Bunun üzerine
üstünlüğü geçici dünya değerlerinde
değil, akıl ve ahlâkça yükselmekte, kötülüklerin her çeşidinden el etek çekip,
iyiliklere vasıta olmakta aradım.
- Güzel.
- Yine
baktım ki, insanlar sabahtan akşama birbirleriyle uğraşıyor, boş yere hayatı
zehir ediyorlar kendilerine. Bütün bunların
benlik, bencillik ve çekememezlikten ileri geldiğini gördüm. Ve gönlümü bu kirlerden arıtarak, herkesle dost olup, huzur ve güven içinde yaşamanın yolunu buldum.
benlik, bencillik ve çekememezlikten ileri geldiğini gördüm. Ve gönlümü bu kirlerden arıtarak, herkesle dost olup, huzur ve güven içinde yaşamanın yolunu buldum.
- Sonra?
- Nedense
herkes hatasının sebebini hep dışta arıyor ve başkalarını suçlamak yoluna
sapıyordu. Böylece suçlarının örtüsü altına saklanıyordu. Oysa insanın başına
ne geliyorsa kendi yüzünden ve kendi eliyle geliyordu. Bunu bilip yalnız
kendimle cenge girerek, nefsimin iradesine uymamaya ve vesvese verenin ağına
düşmemeye çalıştım.
- Doğru. .
.
- Baktım ki
insanlar şu bir lokma ekmek ve dünya geçimi için helal haram demeden, her türlü
hakkı çiğnemekten çekinmiyorlar. Hem başkalarının hakkını alıp onları yoksul
bırakmakla, hem de bu haksızlığın azabını ağır bir yük gibi vicdanlarında
taşımakla iki kere kötülük etmiş oluyorlar. Oysa doğru yaşanıldığında ve hakça
bölüşüldüğünde dünya nimetleri insanlara yeter de artardı bile.
- Ve
yedinci?
- Yedinci
olarak şunu gördüm ki, insanlar bir şeye dayanmak ve güvenmek
ihtiyacındadırlar. Kimi zenginliğine, kimi güzelliğine. . .
Bunların hepsi de bir süre sonra yıkılacak eğreti desteklerdir. Ben ise yalnız O'na sığınıp yalnız O'ndan yardım diledim.
Ve bunun karşılığı sonsuz bir güven oldu.
Bunların hepsi de bir süre sonra yıkılacak eğreti desteklerdir. Ben ise yalnız O'na sığınıp yalnız O'ndan yardım diledim.
Ve bunun karşılığı sonsuz bir güven oldu.
- Seni
tebrik ederim evladım. Ben de yıllar yılı bütün din kitaplarını inceledim.
Hepsinin bu
yedi gerçek etrafında döndüğünü tespit ettim .
30.11.2016
İMAM-I BİRGİVİ HAZRETLERİNİN HAYATI
İmam-ı Birgivi Hazretleri, 16’ncı asırda yaşamış büyük bir Türk-İslam alimidir. İsmi Muhammed bin Pir Ali’dir. 1522 senesinde Balıkesir’de doğmuştur. Babası müderris Ali Efendi isminde alim ve fazıl bir zattır. İlk tahsilini babasının yanında yaptıktan sonra, İstanbul’a gelerek, önce zamanının tanınmış alimlerinden Ahizade Mehmet Efendi’nin derslerine devam etmiş, bilahare Kazasker Abdurrahman Efendi’ye intisab etmiştir. Tahsilini ikmal ettikten sonra, bazı medreselerde hocalık vazifesinde bulunmuştur.
Bu arada Bayramiye şeyhlerinden Abdurrahman Karamani Hazretlerinden inabe alarak tasavvuf yoluna girmiştir. Hocası kazasker abdurrahman Efendi’nin delaleti ile Edirne’ye Kassam-ı Askeri (varisler arasında terekeyi taksim ve yetimlerin mirasını muhafaza ve idare eden şer-i mahkeme memuru, tereke hakimi) olmuştur.
Kısa bir müddet sonra, memuriyet ve tedris hayatından çekilmek ve kendini tamamen tasavvuf hayatına vermek istemiş, fakat onda din ve şeriat ilimleri sahasında büyük bir kabiliyet ve istidat gören şeyhi, vaaz ve tedristen tamamıyla el çekmesine razı olmamıştır. Rivayet olunur ki, Edirne’deki memuriyetten ayrıldıktan sonra “mahsul-i kısmet”ten (terekenin gelirinden) memuriyetinin meşru ücreti olarak aldığı paraları sahiplerine iade için tekrar oraya dönmüş ve defter mucibince paraları sahiplerine teker teker geri vermiştir.
Padişah ikinci Selim’im hocası Ataullah ile aralarında samimiyet vardı. Ataullah Efendi, şimdi İzmir vilayetine bağlı Ödemiş kazası dahilinde bir nahiye olan Birgi kasabasında büyük bir medrese yaptırmıştı. Bu medresenin müderrisliğini Mehmed Efendi’ye vermiş ve o da ömrünün sonuna kadar burada islami ilimleri yaymıştır. Kendisine Birgivi (bilgili) denmesi bundan dolayıdır.
İmam-ı Birgivi Hayatının son devresinde, din ve devlet idaresinde gördüğü bazı yolsuzluklar hakkında devlet büyüklerine nasihat etmek için İstanbul’a gelmiş ve Sadrazam Mehmed Paşa ile görüşmüştür. Bu görüşmesinde mevki hatırı için şeriata karşı yapılan saygısızlıkları, ortaya çıkan bid’atleri ve türlü yolsuzlukları bir bir anlatarak Sadrazama bunları düzeltmesi için öğüt vermiştir.
İmam-ı Birgivi 1573 senesinde Birgi’de tedris, te’lif, irşad ve vaaz ile meşgulken veba (taun) hastalığından dolayı vefat etmiştir. İmam Birgivi, İslam şeriatının asliyetini muhafaza ederek korunmasını temin maksadıyla her türlü bid’atin şiddetle aleyhinde bulunmuştur. Bu sebepten mütekaddimin ve selef-i salihinin yolunu takip etmiş, dinin ilahi esaslarında yapılmak istenen değişikliklere muarız bulunmuştur.
Şeriatten kıl kadar bile inhiraf edilmesine razı olmayan İmam-ı Birgivi, Kur’an-ı Kerim’in para mukabilinde okunmasının ve okutturulmasının; her hangi bir ibadet için ücret alınmasının aleyhinde olmuştur. Onun bu re’yi, yine zamanın büyük alimlerinden olan Şeyhülislam Ebussud Efendi ile ünlü fakihlerden Bilal-Zade tarafından itiraza uğramıştır. Zira bu hususta Müteahhirin, ücret karşılığı Kur’an-ı Kerim öğretmenin, imamlık, müezzinlik gibi din hizmetlerini görmenin cevazına fetva vermişlerdir.
ESERLERİ
İmam-ı Birgivi’nin en çok okunan eserleri, Vasiyetname, Tarikat-ı Muhammediye isimli ilmihal, ahlak ve vaaz kitaplarıyla; İzhar ve Avamil adlı Arap gramerine dair eserleridir. Bu son iki eser hususi yollarla Arapça öğrenen talebelerin en çok istifade ettikleri kitaplardandır.
Diğer eserleri: Tefsir-i Sure-i Bakara, Ravzatü’l-Cennat, Risaletün fi beyanı Rusumi’l-Mesafihi’l-Osmaniyye, Şerh-i Hadis-i Erbain, Cilaü’l-Kulub, Ma’delü’s-Salat, İkazü’n-Naimin, Metnün ve Şerhun Mine’l Feraiz, Şerhü’l-Maksudü’l-Müsemma Biim’ani’l-Enzar, İnkazü’l-Halikin, Ahval-ü Etfalü’l-Müslimin, Zehru’l-Müteehhilin, Nuru’l-İhya, Ed-Dürru’l-Yetim, Haşiye-i Hidaye, İmtihanü’l-Ezkiya-i Şerhü’l-Lüb Mine’n-Nahv, Kifayetü’l-Mübteda Fi’s-Sarf, Risaletün Fi Usuli’l-Hadis, Talikatün Ala Sadri’ş-Şeria, Emali tarzında Fünun-u Aliyeden bahis risale, Seyf-i Sarim, Risaletün Mine’l Adab, Emsile-i Fazliye’dir
İKTİDARIN BEŞ PARA ETMEZ
|
Lalaleli
Camiini Sultan 3.Mustafa (Padişahlığı 1757-74 yılları arasıdır)
yaptırmıştır. Sultan Mustafa bu camii yaptırırken çevrede Laleli Baba namında
evliya bir zatın yaşadığını öğrendi. İçinde bu zatla görüşmek, söz ve
sohbetinden yararlanmak arzusu doğdu. Cami inşaatını denetlemeye geldiği bir
gün Laleli Baba ile görüşmek istediğini bildirdi. Laleli Baba'ya padişahın
kendisini ziyaret etmek istediği haberi ulaştırıldı, o da buyur etti. Padişah
Laleli Baba'nın sohbetinden gerçekten memnun kaldı. İçinde Laleli Baba ile
daha sık görüşme arzusu uyandı. Ayrılacağı sırada bir soru sordu:
- Efendi hazretleri, bu dünyada en güzel şey nedir acaba? Laleli Baba cevap verdi: - Bu dünyada en değerli şey yiyip içtikten sonra sıkıntısız biçimde def-i hacetini yapabilmektir. Hükümdar bu cevaptan pek hoşnut olmadı. Başından beri hikmetli konuşmalarıyla herkesi etkileyen bir zata bu cevabı pek yakıştıramadı. Hatta bu cevabı biraz kaba bile buldu. Bundan sonra bir şey konuşulmadı, hükümdar maiyetiyle beraber saraya döndü. Padişahın kalben yaptığı bu itiraz Laleli Baba’ya malum oldu, (Yakında görürüz, demek illâ yaşaman lazım) anlamında tebessüm etti. Ziyaretin ertesi günü padişah şiddetli bir kabızlığa yakalandı. Bir türlü kurtulamıyordu. Sarayın bütün ilgilileri ve hekimbaşı seferber oldular, bilinen bütün ilaçları uyguladılar, fayda etmedi. Padişah kıvranıyordu. Nihayet hatasını anladı, bu hâlin Şeyhin sözüne itirazdan dolayı başına geldiğini anladı. Derhal adamları ile şeyhin yanına gitti. Hata ettiğini söyleyip, kendisini affetmesini rica etti. Şeyh, "Karşılık olarak ne vereceksiniz?" dedi. "Senin bölgende yaptırdığım o camii sana hibe edeceğim", "Yetmez" dedi Şeyh. Sultan Mustafa daha bir çok şeyler ekledi, Şeyh, “Bunlar yetmez” diyordu. En sonunda, "Seni affederim, bu halden de kurtulursun ama, karşılığında saltanatı [hükümdarlığı] isterim, yoksa kendin bilirsin" dedi. Padişah kem küm etti ama çaresi yoktu, bir an önce kurtulmak istiyordu, “O da senin olsun" dedi. Şeyh dua etti, sırtını sıvazladı, "Haydi git Allah'ın izniyle kurtulacaksın" dedi. Padişah gerçekten kurtuldu ve çok rahatladı. Fakat saltanat da elden gitmişti. Rahatladı ya, yine daha kötüsü başına gelebilirdi. Saltanatı teslim etmek üzere adamları ile geldi. Laleli Baba sultanın haline bakıp dedi ki: "Bir saltanat ki bir def-i hacete değişiliyor, öylesine ucuz bir saltanat bize lazım değil, al yine senin olsun. Bize sadece caminin adı yeter." |
ENDONEZYA NASIL MÜSLÜMAN OLDU?
Kendi halinde bir tüccardı. Bir gün kumaşları gemiye yükledi. Endonezya’ya gitti, oraya yerleşti. İşini orada devam ettirdi. Kumaşları kaliteliydi. Tam da halkın aradığı cinstendi. Kendisi de kanaat sahibi bir insandı. Kazancı az olsun, temiz olsun düşüncesindeydi. Bir gün geç geldi iş yerine. Eleman iyi bir kâr elde etmişti sattığı mallardan. Merak etti, sordu:
– Hangi kumaştan sattın?
-Şu kumaştan efendim.
-Metresini kaça verdin?
-On akçeye.
-Nasıl olur?” diye hayret etti,
-Beş akçelik kumaşı on akçeye nasıl satarsın? Bize hakkı geçmiş adamcağızın. Görsen tanır mısın onu?
Eleman gitti, müşteriyi buldu, getirdi. Dükkân sahibi müşteriyi karşısında görür görmez, helâllik istedi ve fazla parayı müşteriye uzattı. Müşteri şaşırmıştı. Böyle bir durumla ilk defa karşılaşıyordu.
-Ne demekti hakkını helâl et?
Olay kısa sürede dilden dile dolaştı. Çok geçmeden kralın kulağına kadar vardı. Sonunda kral kumaş tüccarını saraya çağırdı. Kral sordu:
-Sizin yaptığınız bu davranışı daha önce biz ne duyduk, ne de gördük. Bunun aslı nedir?
-Ben, dedi tüccar, bir Müslüman’ım. İslâm dini böyle emreder. Müşterinin bana hakkı geçmişti. Dolayısıyla kazancıma haram girmişti. Ben sadece bir yanlışı düzelttim.
Kral,
-İslâm nedir, Müslümanlık nedir? Gibi peş peşe sorular sordu. Birer birer sorularını cevapladı. Kral ilk defa duyuyordu böyle bir dinin varlığını. Fazla zaman geçirmeden İslâm’ı kabul etti. Daha sonra kısa süre içinde de halk Müslüman oldu.
250 milyonluk nüfusa sahip olan bugünkü Endonezya’nın Müslümanlığı kabul etmesindeki sır sadece beş akçelik kumaştı. Yapılan tek şey vardı sadece: İnandığı gibi yaşamak, sahip olduğu güzellikleri çevresiyle paylaşmaktı. Efendimizin müjdesi herkese açık: “Doğru ve güvenilir tüccar, kıyamet gününde peygamberler, sıddıklar (doğrular) ve şehitlerle beraberdir.” Yani, asıl etkili olan söz dili değil, hal diliydi. Konuşmaktan çok yaşamaktı. Anlatmaktan ziyade davranış dilinin devreye girmesiydi.
BAŞARILI İNSANIN SIRRI
İnsanlar, sahip oldukları kabiliyet ve istidatları, çoğu zaman dikkate almadıkları için, geliştirmeyi de düşünmezler. Fakat uzmanlara göre bu mahâretler, hayatımızdaki başarılarımızın artmasını sağlar. “literatür” isimli tıp dergisi, Temmuz 99 sayısında, başarılı insanların ortak noktalarını değerlendirmiş. İşte başarılı insanların bazı hasletleri:
*Günlük hayatlarında doğru karar verebilen, lüzumsuz detay ve düşüncelerle uğraşmayarak meselelerin özüne inebilen, akl-ı selim sahibi (sayduyulu) kişilerdir.
* Çalıştıkları sâha ile alâkalı en az bir dalda mütehassıstırlar (uzman bilgisine sahiptirler). Bu ihtisâsa sahip olmanın yolunun da, ömür boyu öğrenmekten geçtiğini bilirler.
* Azimli ve çalışkandırlar. Semereli (verimli) çalışma alışkanlığına sahiptirler, planlı ve düzenli çalışırlar.
* Mizah duyguları gelişmiştir. Kendilerine gülerek, kendi hatalarının mes‘ûliyetini üstlenebildiklerini gösterirler. Duygularını açığa vurarak, ictimâî münasebetlerde muhâtaplarına yardımcı olurlar.
* Kendilerini tanıtan şeyin, söylediklerinden çok, yaptıkları olduğunu bilirler. Çevrelerinin itimatlarını kazanarak, bunu kötüye kullanmayacaklarını, her zaman onların fayda ve menfaatlerini kollayıp gözeteceklerini hissettirirler.
* Görünüşleriyle de başarılı olduklarını isbat ederler. Onları her zaman temiz ve düzgün, iş mahalline yakışır kıyâfetler içinde görürüz. Bakımlı olmaları öncelikle kendilerine ve çevrelerine duydukları saygının bir işâretidir.
* Hususi hayatlarına da dikkat ederler. Düzenli bir âile hayatı, onların iş hayatlarında da başarılı olabilmeleri için lüzum eden enerji ve motivasyonu temin eder.
* Üreticidirler. Sıkça unutulsa da hayatın her safhasında üreticiye yer vardır.
* Vücut dilini iyi kullanmanın ehemmiyetini bilirler.
* Tenkit ederken dikkatlidirler; yıkıcı değil, yapıcı olmaya çalışırlar. Bir mesele ile karşı karşıya kalındığında mühim olanın, problemin çözümüne ulaşılması ve bir daha aynı problemle karşılaşmamak için de, îcap eden dersin alınması gerektiğini bilirler.
* Her zaman kazanmaya kararlıdırlar. İşlerini severek yaparlar. Stres altında çalışırken bile kendilerinden kuşku duymazlar.
* Çevrelerindeki insanlarla samimi olarak alâkalanırken, münâsebet kurdukları kişilere karşı saygılı davranmasını bilir ve onların, kendilerini önemli hissetmelerini sağlarlar.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
-
Ege şivesi ( Manisa-İzmir-Denizli-Aydın-Muğla tarafları ) Bu konuda bir başlık göremediğim için manisa, izmir, denizli, muğla, aydın gi...
-
İbn-Sad-Tabakat-1 Kitabını okumak veya indirmek için tıkla : https://lnkload.com/2vnUi #İbn-Sad-Tabakat-1 #İbn-Sad-Tabakat-2 #İbn-Sad-Tab...